Omurga kırıklarını kabaca üçe ayırabiliriz. İlk türü, travmaya, yani trafik kazası, yüksekten düşme, vs gibi durumlara bağlı kırıklardır. Bu durumlarda, eğer omurganın, tıbben “stabilite” tabir edilen, sağlamlığı bozulmuşsa, hasta derhal ameliyat edilmelidir. Ameliyatta, eğer omuriliğe tehdit oluşturan herhangi bir kırık kemik parça varsa, önce o temizlenir, daha sonra da, kırık omur kemiği, sağlam omur kemiklerine vidalanarak, kaynaması sağlanır.
İkinci tür kırıklar, yaşlılarda gördüğümüz, kemik erimesine bağlı kırıklardır. Bunlar genellikle ameliyat gerektirmez, korse ve istirahat ile tedavi edilebilirler. Ama bazen hastanın çok şiddetli ağrısı olabilir. Bu durumlarda, küçük bir cerrahi girişim ile, kırık kemiğin içerisine, halk arasında çimento diye bilinen, “metil metakrilat” enjekte edilebilir. Bu yönteme, yöntemin uygulanma tarzına göre, kifoplasti veya vertebroplasti denir.
Üçüncü tür kırıklar ise, tümörlere bağlı kırıklardır. Omurga, maalesef, vücudun diğer bölgelerindeki tümörler için, sık bir sıçrama noktasıdır. Tıbbi adı “metastaz” olan bu durum, bazen asıl tümörün varlığı bilinmeden dahi ortaya çıkabilir. Bu tip durumlarda kemikten biyopsi almak ve omurganın bütünlüğü tehdit altında ise, cerrahi müdahalede bulunmak gerekebilir. Ama bu metastazların tedavisi cerrahi ile değil, radyoterapi ile yapılır.