Trafikte Araba Kullanmak Boyun Sağlığımızın En Büyük Düşmanı

“Whiplash”, İngilizce bir kelime olup Türkçe karşılığı “kamçı”dır. Tıp terminolojisinde “whiplash yaralanması” diye tabir ettiğimiz hadise ise, boynun sert ve ani bir şekilde ileri-geri gitmesi sonucu omurgamızın boyun kısmındaki yumuşak dokuların, yani bağ dokularının ve intervertebral disklerin yaralanmasıdır. Trafik kazalarında görülen en sık yaralanma tipi, whiplash yaralanmasıdır. Kemik yapılarda kırık veya kayma gibi herhangi bir sorun görülmediği için çoğu zaman bu yumuşak doku travması gözden kaçmakta ve hastalar kazadan birkaç gün veya bazen birkaç hafta sonra hekime başvurmaktadırlar. Hastaların büyük bir kısmı, ilaç tedavisi, boyunluk tedavisi veya fizik tedavi ile iyileşirken, küçük bir kısmında ameliyat gerekebilmektedir. Yapılan çalışmalarda, doğru teşhis ve tedaviye rağmen, 2. yılın sonunda hastaların %13’ünde halen belirli oranlarda şikâyetler olduğu görülmektedir.

Whiplash yaralanması yelpazenin bir ucu iken, diğer ucu ise whiplash ile ilişkili rahatsızlıklardır. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki, boyun fıtığı hastalığının en büyük nedeni, büyük çaplı travmalardan çok, servikal intervertebral disk dediğimiz, omurgamızın boyun kısmını oluşturan omurga kemikleri arasındaki disklere uygulanan mikrotravmalardır. Bu mikrotravmaların başında da whiplash hareketi gelmektedir. Özellikle trafikte araç kullanırken, her dur-kalk hareketinde, boynumuz ileri-geri giderek, disklerimize zarar vermektedir. Yapılan çalışmalara göre günde 4 saatten fazla araba kullanan kişilerde boyun fıtığı riski istatistiksel olarak daha yüksek olmaktadır.

Diğer bir mikrotravma sebebi ise titreşimdir. Bir sandalyede 2 saat oturmak ile çalışan bir arabanın koltuğunda 2 saat oturmak, fizyolojik olarak farklıdır. Özellikle titreşim belli bir frekansın üzerine çıktığında ve titreşime maruziyet süresi arttığında, intervertebral diskler zarar görmektedir. Danimarka ve Taiwan’da yapılmış iki münferit çalışmada da, uzun mesafe kamyon şoförlerinde boyun fıtığı riskinin toplum geneline göre ciddi anlamda daha yüksek olduğu bildirilmiştir.

Peki, boyun sağlığımız açısından, araba kullanırken nelere dikkat etmeliyiz:

  • Araba koltuğunun dikliği yaklaşık 100 derece olmalı ve koltuğun kafalığının şekli ve yüksekliği boyun kavsimizi, yani tıbbi deyişle, servikal lordozu destekleyecek şekilde olmalıdır.
  • Aynalar mümkün olan en geniş görüş açısı sağlanacak şekilde ayarlanmalı, araba kullanırken kör noktaları kontrol etmek için başın sürekli çevrilmesi önlenmelidir.
  • Eğer gözümüzde herhangi bir görme kusuru varsa, mutlaka bir hekime başvurarak, gözlük veya lens alıp araba kullanırken de bunları kullanmalı, böylelikle daha iyi görmek için başımızın pozisyonunu sürekli değiştirmeye kalkmamalıyız.
  • Eğer özel bir iş kolunda çalışmıyorsak, kamyonet veya arazi araçları yerine, daha düşük titreşimle çalışan, şehir içi kullanımı için üretilmiş araçları tercih etmeliyiz.
  • Eğer uzun mesafe araç kullanacaksak, mutlaka 2 saatte bir mola verip, dinlenmeliyiz.